Anne olduğunda kariyeriyle ilgili kaygılanan ve kaygılanmakta olan hep kadındır. Oysa doğumla birlikte ebeveyn olan sadece kadın mıdır?
Genç kadınların hele de yeni evlilerse iş arayışlarında dev bir engel “hamilelik ihtimali”dir. İşveren işe aldığı personelin yakın bir tarihte doğum iznine ayrılacak olması, ardından da aynı zamanda çocuk büyütme sorumluluğu taşıyacağı için performans düşüreceği kaygısını taşır. Bu durum kaçınılmaz olarak kadın istihdamını güçleştirir. Oysa bu kadın bu çocuğu tek başına mı yapmaktadır?
“Doğurunca işten ayrılır bu kadın kesin.”
İş görüşmelerinde çocuğu olan erkeğe “sorumlu aile babası” kontenjanından olumlu yargılama yapılır. Öte yandan çocuğu olan kadının, aynı zamanda çocuğuyla da tam zamanlı ilgilenmesi gerektiğinden işlerini gereği gibi yapamayacağı kaygısı vardır. Bu kaygının altında yatan en büyük sebep hiç şüphesiz fiilen gerçekten çocuklara tam zamanlı olarak annelerin bakıyor olmasıdır. Yine tekrar soralım bu kadın bu çocuğu tek başına mı yapmaktadır?
Mevzuatın çocuk bakımını esasen bir anne yükümlülüğü görmesine dair düzenleme öncelikle doğum izni ile başlar. Bilindiği üzere İş Kanununda doğum izni anne için 16 haftadır, bu sürenin bitiminde 6 aylık ücretsiz izin imkanı vardır. Yukarıda sorduğumuz soruya malum yanıtın ikrarı: doğan bu çocuğun aynı zamanda bir de babası vardır. Söz konusu “doğum” olayından baba da en doğrudan şekilde etkilenmektedir/etkilenmelidir. Oysa İş Kanunundaki babalık izni 5 gündür.
Avrupa’ki hukuki düzenleme çocuk bakımında sadece anneliği değil ebeveynliği gündeme alır.
Avrupa’daki kimi örneklere bakacak olursak: Fransa’da 16 hafta ücretli annelik izni, 11 gün ücretli babalık izni, 3 yıla kadar ücretsiz ebeveyn izni var. İsveç’te annelik izni yok, yerine 16 ay ebeveyn izni var. Babaların da bu izni kullanmasını desteklemek için erkekler iznin mutlaka 1 ayını kullanmak zorundalar. Ayrıca eşit izin kullanan ebeveynler toplumsal cinsiyet eşitliği ikramiyesinden yararlanıyor. (Bakınız toplumsal cinsiyet eşitliğini devletin bir ödevi olarak sağlama yükümlülüğü uygulaması.) Hollanda’da 16 haftalık ücretli annelik izni, 2 günlük ücretli babalık izni ve 26 haftalık yarı zamanlı ücretsiz ebeveyn izni var. Avrupa’ki hukuki düzenleme çocuk bakımında sadece anneliği değil ebeveynliği gündeme alır.
Doğumdan hemen sonra çocuğun anneye, babaya olduğundan daha çok ihtiyacı vardır, bu husus muhakkak. Fakat zaten yapılacak düzenlemenin bunu yadsıması gerekmez. Bir başka ihtimal babaların bu izinden faydalanmasına rağmen babalık yapmak yerine anneye evde daha çok yük olmasıdır ki bu ihtimal zaten her halde vardır. Böyle aile içi bir konuya devletin herhangi bir müdahalesi ancak totaliter rejimlerde söz konuş olabilir. Devletin görevi çarpık toplumsal algıya uyan düzenlemeleri “bahanelerle” desteklemek değil bu algının değişmesi yolunda düzenlemeler yapmak ve uygulanmasını sağlamaktır.
Kreş imkanı kadınlara sağlanan bir haktır, neticede kreşe gitmeyen çocuğa bakması gereken baba değil anne.
Doğmuş çocuğa bakımın sadece kadının sorumluluğu olarak görülmesi konusu da ayrıca mevzuat ile teyit edilmektedir. Örneğin Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik uyarınca bir işyerinde 150’den çok kadın çalışanın olması halinde, 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması ve bakılması için işveren tarafından kreş açma zorunluluğu getirilmiştir. Tahmin edildiği üzere kreş açma işverene maliyet getiren bir husustur, bu maliyete sebep olan kim: kadın işçiler! Dikkat edin yükümlülüğün dayanağı işçilerin çocuğu olması değil, işyerinde kadın işçi çalışmasıdır. Bu durumda işveren kadın işçi istihdamı için hevesli olur mu?
Hiç kuşkusuz söz konusu 0-6 yaşındaki çocukların aynı zamanda babaları da vardır. Ve fakat çocuğa bakmak kanun koyucu tarafından safi anneye yüklenen bir sorumluluk olarak görülür. Mevzuatın varlık gerekçesinde işyerindeki kadınların faydasına olarak kreş imkanı söz konusudur, sanki bu kadına verilen bir lütufmuş, kadınların işleri kolaylaştırılıyormuş gibi. Kanun koyucu nezdinde çocuk bakımı görevi zaten babaya ait olarak görülmediğinden fayda da ona sağlanmış değildir. Olsa yapılması gereken düzenleme kreş açma yükümlülüğü bakımından işyerinde çalışan kadınlara dair değil işçilerin çocuklarına dair bir sayı kriteri koymak olurdu. Dolayısıyla sadece çocuğu olan kadın işçilerin değil çocuğu olan erkek işçilerin de nazara alınması gerekirdi.
Doğum izni veya kreş yükümlülüğü hep kadın ekseninde değerlendirilen hukuki düzenlemelerdir. Anne olmaya yüklenen anlam baba olmaya yüklenmediğinden ülkemizde çocuklar genelde tek ebeveynle büyür. Anneler günü coşkusu babalar gününde görülmez. Gerek toplum algısında gerek mevzuat dahilinde çocuğu yetiştirmenin büyük sorumluluğunun anne üzerinden alınıp ebeveynler arasında paylaştırılması esas olmalıdır.
—
Bu yazı ilk olarak 31.05.2018 tarihinde Dijital Topuklar sitesinde yayınlanmıştır.